Sevcan Yaşar ve Hukuki Süreci: Bir Dönemin Kapanışı
Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümünü başarıyla tamamlayan Sevcan Yaşar, yıllar önce hayallerinin peşinden giderek İstanbul’a yerleşti. Burada, Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne katılarak oyunculuk kariyerine ilk adımını attı. Kimi zaman sahnedeki ışıkları arayan bir yıldız, kimi zaman da hayatındaki karanlık olaylarla mücadele eden bir birey olarak hep ilgi odağı oldu.
Son günlerde, Sevcan Yaşar’ın adı, ünlü oyuncu Midyat ile yaşadığı bir hukuki süreçle duyulmaya başlandı. İddianamede, Midyat’a ‘kasten yaralama’, ‘zincirleme tehdit’ ve ‘zincirleme hakaret’ suçlarından sekiz yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Aynı zamanda Yaşar’ın da ‘kasten yaralama’ suçundan bir yıla kadar hapsi talep edilmişti. Midyat, bu suçlamaları reddederek kendisini savundu; sürecin her aşamasında suçsuz olduğunu ileri sürdü.
Sevcan Yaşar, Midyat’ın kendisine yönelik tehdit ve şiddet eylemlerinde bulunduğunu öne sürdü. Yapmış olduğu açıklamada, "Midyat bana ‘Sen benim düşmanımsın. Bundan sonra, yapabileceğim bütün kötülükleri yapacağım. Seninle aynı sektörde iş bulamayacaksın ve bak ben seni evden döve döve nasıl çıkarıyorum’ dedi," diyerek durumu net bir şekilde ifade etti. Bu itiraflar, yaşadığı zorluğun boyutlarını gözler önüne seriyordu.
Geçtiğimiz günlerde Nişantaşı City’s’de görüntülenen Yaşar, mahkemede beklediği sonucu alamadığı için davayı kapatma kararı aldığını belirtti. "O konu kapandı aslında. Bu süreçte yıprandığım için hiçbir şekilde devam ettirmek istemedim," diyen Yaşar, davayı geri çekmediğini fakat devam ettirmeye gücünün kalmadığını söyledi. "İstediğim sonucu alamadım. Eğer davayı devam ettirseydim muhtemelen kazanacaktım ama artık buna enerjim yoktu," ifadeleriyle içsel bir huzursuzluğun altını çizdi.
Son olarak, konunun kendisi için hassas olduğunu ve mental sağlık açısından iyi gelmediği için yaşananları kafasında kapattığını vurguladı. "Bu benim için geçmişte kalan bir konu, fazlasıyla üzerinde durulacak bir şey değil," dedi.
Sevcan Yaşar’ın yaşadığı bu olay, sadece kişisel bir travma değil; aynı zamanda toplumsal bir meseleyi de gözler önüne seriyor. Kadınların maruz kaldığı tehditler ve şiddet, ne yazık ki hala günümüzde yaygın bir sorun. Yaşar’ın yaşadıkları, bu sıkıntıları görünür kılmak adında önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak; Sevcan Yaşar, yaşadığı zorluklara rağmen ayakta kalmayı başaran güçlü bir kadın portresi çiziyor. Şimdi daha huzurlu bir geleceğe odaklanarak, geçmişte yaşananları ardında bırakıyor. Hayat, her ne kadar bazen adil olmasa da, bu tür deneyimlerle insanı daha güçlü kılıyor.