Nöbetçi Eczaneler
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Marmara Bölgesi’ndeki fay hattında ciddi büyüklükte deprem riskine karşı, Boğaziçi köprüleri de dahil olmak üzere İstanbul’un hayati yapılarının korunmasına yönelik çalışmalara öncülük ediyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, perşembe günü can kaybı olasılığının azaltılması ve temel kaynakların kullanılabilirliğinin sağlanmasına öncelik veren kapsamlı bir tahliye stratejisi paylaştı.
Uraloğlu, “Öncelikli hedefimiz yurt içinde ve yurt dışında arama kurtarma ekiplerini ve sağlık personelini hızla görevlendirmek olacak” diye konuştu ve şöyle devam etti: “İkinci olarak, etkilenen bölgenin suya, gıdaya ve acil yardım malzemelerine erişimini kolaylaştırmak odaklanacağız. Üçüncüsü, tehlike altındaki kişileri güvenli bölgelere yerleştireceğiz.”
Bakan, bu yaklaşımın karayolu, demiryolu ve hava ağlarının koordineli kullanımını kapsadığının altını çizdi.
Boğaz köprüleri gibi önemli yapıların olası sismik olaylara karşı güçlendirilmesi için önleyici tedbirler halihazırda uygulamaya konmuştur. Uraloğlu, “15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün tüm asma kablolarının değişimini tamamladık, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde ise deprem takozları ve genleşme derzlerinin iyileştirilmesi çalışmaları devam ediyor” dedi.
Planın İstanbul genelindeki yolların güçlendirilmesini de kapsadığını ifade etti.
Uraloğlu, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli ve Marmaray demiryolunun da aralarında bulunduğu önemli tesislerin dayanıklılığının sismik gereklilikleri karşılayacak şekilde değerlendirildiğini ve bu tesislerin depreme hazır olduklarını teyit ettiğini doğruladı.
Ana yolların stratejik önemine dikkat çeken Uraloğlu, şunları kaydetti: “İstanbul’u 15 Temmuz Köprüsü’ne bağlayan D-100 karayolu, TEM otoyolu ve şehrin can damarlarını oluşturan Kuzey Marmara Otoyolu depreme dayanıklı olacak şekilde projelendirildi.”
Tahliye planının genişletilmesinde depreme hazırlıklı olması nedeniyle Osmangazi Köprüsü de dahil edildi” diye konuştu.
Beklenen sarsıntılara karşı hazırlıklı olma konusundaki endişelere değinen Uraloğlu, şunları kaydetti: “Şehir içi alanlar hariç, bakanlığımızın görev alanına giren ana caddeler açısından tam donanımlıyız.”
Bakan ayrıca Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanlarının kullanımına ilişkin planları da detaylandırdı. “Sabiha Gökçen’in yeni pisti yeni terminalle birlikte tamamlanmak üzere. Üstelik Atatürk Havalimanı, önemli miktarda hava trafiğini yönetebilecek ve kullanımını sağlayacak sağlam bir piste sahip.”
Özhaseki, ağustos ayının başında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın özel deprem kanunu çıkarma hedefi kapsamında dört aşamalı kapsamlı bir plan hazırlama sürecinde olduğunu söyledi.
Türkiye’nin güneydoğusunda 50.000’den fazla kişinin ölümüne ve yüz binlerce binanın yıkılmasına neden olan büyük depremlerin ardından İstanbul’daki deprem sorunu ülke gündeminin ilk sırasında yer alıyor.
En son 1999 yılındaki depremlerden ağır hasar gören kent, uzmanların 7,0 ve daha büyük bir depremle beklenen “büyük deprem” konusunda defalarca yaptığı uyarılar nedeniyle diken üstünde.
Kentsel dönüşüm çalışmalarının devam ettiğine işaret eden Bakan, gazetecilere yaptığı açıklamada, şu anda şehrin 39 ilçesinde 188 noktada dönüşüm projesinin devam ettiğini söyledi.
Şu anda 165 bin civarında konutun yenileme çalışmaları sürüyor” dedi.
“İkinci aşamada rezerv konut alanlarını belirledik. Bu alanlarda 350.000’e kadar yeni, sağlam, güvenilir konutlar inşa edebiliyoruz. En riskli yapıları yeni yerlere taşıyarak deprem hazırlığının ikinci adımını atacağımızı düşünüyorum” dedi.
Özhaseki, devletin konutların yarısını kaplayarak vatandaşların binalarını yıkıp yeniden inşa etmelerine yardımcı olduğu kampanyaya değinerek, “Üçüncüsü, seçimlerden önce açıkladığımız bir kampanyamız daha var, o da ‘Yarımız’ kampanyası” dedi. maliyet.
Özhaeski, proje kapsamında şu ana kadar bağımsız konut kuruluşları ve ortak başvurular dahil 1 milyonun üzerinde başvurunun kaydedildiğini kaydetti. Yüzde 100 anlaşmalı bina sayısının ise 14 bin, yani 71 bin ayrı üniteye denk geldiğini söyledi.
“Dördüncü aşamada İstanbul’a özel bir kanun çıkarmayı düşünüyoruz. İstanbul’da 11 yıldır devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarında karşımıza çıkan her türlü engeli ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasını ve yasanın çıkarılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Türkiye dünyanın sismik açıdan en aktif ülkeleri arasında yer alıyor. Birçok aktif fay hattının üzerinde yer alan bu bölgede her gün onlarca küçük deprem ve artçı sarsıntı meydana geliyor. Ülke ortalama olarak on yılda bir bu doğal afetlerle mücadele ediyor.