Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Turan Dursun kimdir?

Turan Dursun: Bir İslam

Turan Dursun: Bir İslam Alimini ve Mücadeleci Düşünürü Anlamak

Turan Dursun’un hayatı, yalnızca kişisel yaşamıyla değil, aynı zamanda toplumsal ve dinî konulardaki mücadelesiyle de dikkat çekmektedir. 1934 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Gümüştepe köyünde dünyaya geldi. Ailesinin sekiz çocuğundan biri olarak, bir yandan maddi zorluklarla diğer yandan yetiştirilme tarzıyla şekillendi. Henüz beş yaşındayken, ailecek Ağrı’ya taşınarak yeni bir başlangıç yapmaya çalıştılar. Bu dönüşüm, Dursun’un hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu.

Eğitim Yolculuğu

Turan Dursun’un babası, ailesinin geçimini sağlayabilmek için köylerde imâm olarak çalışmaya başladı. Ancak onun en büyük arzusu, oğlunun büyük din âlimleri gibi derin bir din eğitimi almasıydı. Bu hedef doğrultusunda Dursun’u yatılı din okullarına ve birçok ünlü hocanın yanına gönderdi. Yıllar içinde Ağrı’dan Türkiye’nin dört bir yanına, birçok şehre ve köye seyahat etti.

İlk deneyimlerini askere alınmadan önce Tarsus’ta imâmlık yaparak kazandı. Askerlik sonrasında, eğitimine İstanbul’daki medreselerde hocalık yaparak devam etti. Öyle ki, Dursun’un müftülük kariyeri Tekirdağ’da yardımcı olarak başladı, ardından sırasıyla Gemerek, Altındağ, Sivas ve Türkeli gibi yerlerde müftülük görevinde bulundu. Bu görevler sırasında birçok farklı olay ve sürgün hikâyesine tanıklık etti.

Kendini Arayış

Turan Dursun’un hayatındaki önemli bir dönüm noktası, dinî eğitim alırken yaşadığı içsel çatışmaydı. İslâm, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi büyük dinleri kendi kaynaklarından ve diğer tarafa ait kaynaklardan karşılaştırarak araştırmalar yaptı. Bu çalışmalar, onun dinî inancında derin bir etki yarattı. Kutsal metinlerle efsaneleri kıyaslarken yaşadığı bu çatışma, müftülük görevinden istifa etmesine yol açtı. Dursun’un bu içsel mücadelesi, onu yalnızca bir din âlimi olarak değil, aynı zamanda derin bir düşünür olarak da tanımladı.

Medya ve Edebi Katkılar

Müftülükten sonra TRT’ye geçişi, onun hayatındaki bir başka önemli dönüşüm oldu. TRT’de prodüktör olarak uzun yıllar çeşitli projelerde yer aldı. “Tarihte Türkler”, “Başlangıcından Bu Yana İnsanlık” gibi yapımlarda imzası bulundu. Özellikle, “Birinci Büyük Millet Meclisi Öncesi ve Sonrası” adlı projesinin hayata geçirilememesi, onun araştırmacı kimliğini ön plana çıkardı.

1987 yılında Doğu Perinçek ile tanıştıktan sonra, yazmaya başlaması yeni bir kapı açtı. “Din Bilgisi” gibi birçok dergide eserler vermeye başladı. Dursun’un kaleme aldığı pek çok eser, günümüzde bile büyük bir ilgiyle okunuyor. İbn Haldun’un “Mukaddime” eserini Türkçeye çevirmesi, onun edebi birikimini gözler önüne seren unsurlardan sadece biridir.

Trajik Son

Turan Dursun, 4 Eylül 1990 tarihinde İstanbul’da düzenlenen bir gladyo saldırısında hayatını kaybetti. Onun anısını yaşatmak amacıyla, 1992-2002 yılları arasında “Turan Dursun Araştırma ve İnceleme Ödülü” verildi. Bu ödül, onun düşüncelerinin ve mücadelesinin hâlâ değerli olduğunu gösteriyor.

Sonuç olarak, Turan Dursun’un hayatı, arayış, mücadele ve gerçekçi bir sorgulama üzerine kurulmuş bir ilham kaynağıdır. Eğitimi, fikirleri ve cesareti, onu sadece bir din adamı değil, aynı zamanda bir düşünce önderi haline getirmiştir. Her ne kadar aramızdan erken ayrılmış olsa da, onun düşünceleri ve eserleri, özellikle günümüzde hâlâ tartışılan konular üzerinde etkisini sürdürmektedir.