Nöbetçi Eczaneler
Yapay zeka (AI) teknolojisinin evrimsel yolculuğunda önemli bir dönüm noktası olarak lanse edilen “Ölüm Saati” adlı yeni uygulama, hayatımıza girerken pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Bireylerin yaşam süreleri hakkında tahminlerde bulunan bu uygulama, belki de modern insanın en derin korkularından biri olan ölümle ilgili farkındalığımızı artırmayı amaçlıyor. Sağlık alanında çığır açan bu uygulama, yalnızca tahminlerle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda kullanıcılarını daha sağlıklı bir yaşam sürmeye teşvik eden önemli bir araç olarak öne çıkıyor.
Uygulamanın kurucusu Brent Franson, sağlık hizmetlerinin çoğunlukla reaktif bir şekilde işlediğini belirtiyor. Problemler ortaya çıktıktan sonra çözüm arayışına girmenin yetersiz olduğunu vurgulayan Franson, “Ölüm Saati, kullanıcılara sağlıklı yaşam tavsiyeleri sunarak, onların daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için önemli bir araç sağlıyor” diyor. Burada, söz konusu uygulamanın temel işlevi, bireylerin mevcut sağlık durumlarını değerlendirip olası sağlık sorunlarını önceden tahmin edebilmek üzerine şekilleniyor.
“Ölüm Saati”, kullanıcılara kişisel sağlık bilgilerini analiz ederek özelleştirilmiş bir “uzun ömür planı” oluşturuyor. Kan testleri, genetik taramalar gibi biyolojik verilere dayanan yapay zeka, bu bilgileri inceliyor ve birçok sağlık önerisinde bulunuyor. Örneğin, kullanıcılar; kolesterol seviyeleri, uyku düzenleri, ruh sağlığı ve günlük hareketlilik gibi önemli verileri uygulamaya girebiliyor. İşte bu noktada, kullanıcıların beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteleri, sosyal yaşamları gibi yaşam tarzı unsurları da dikkate alınıyor.
Bunun yanı sıra, uygulama başlangıçta ücretsiz bir hizmet sunuyor; ancak daha derinlemesine analizler ve kişisel öneriler için kullanıcıların yıllık 40 dolar ödemesi gerekiyor. Bu her ne kadar bir masraf gibi görünse de, kullanıcılar açısından sağlıklı yaşam adına yapılan bir yatırım olarak değerlendirilebilir. Sonuç itibarıyla, uygulamanın amacı bireylerin yaşam kalitelerini artırmak ve sağlıklarını iyileştirmek.
18 Eylül’de resmi lansmanı gerçekleşen Ölüm Saati, sosyal medyada farklı tepkilere yol açtı. Bazı kullanıcılar uygulamayı korkutucu bulurken, diğerleri bunu bir motivasyon kaynağı olarak yorumladı. Dolayısıyla, bu yeni teknoloji yalnızca bir tahmin aracı değil, aynı zamanda bireylerin yaşamlarında pozitif değişiklikler yapmalarına yardımcı olacak bir fırsat olarak da görülebilir.
Sonuç olarak, elimizdeki bu yeni yapay zeka uygulaması, sağlıklı yaşam konusunda farkındalık yaratma çabası içerisinde önemli bir rol oynuyor. Bir yandan ölümün korkutuculuğunu gözler önüne sererken, diğer yandan daha sağlıklı bir yaşam sürme konusunda teşvik edici olabilir. Ancak, her teknolojide olduğu gibi, bu uygulamanın da getirdiği fırsatlar kadar risklerin de var olduğunu unutmayalım.